işitilme

listen to the pronunciation of işitilme
التركية - الإنجليزية

تعريف işitilme في التركية الإنجليزية القاموس.

işit
hear

He sat in the front so as to be able to hear. - İşitebilmek için önde oturdu.

I paid twenty thousand yen for this hearing aid. - Ben bu işitme cihazı için 20.000 yen ödedim.

işitilmek
to be heard
işit
{f} hearing

Leave your message after hearing the beep. - Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.

Tom lost his hearing. - Tom işitmesini kaybetti.

التركية - التركية
İşitilmek işi
işitilmek
Duyulmak
işitilmek
Duyulmak: "Karanlıkta öteden beriden camların açıldığı duyuluyor, fısıltılar işitiliyordu."- H. C. Yalçın
işitilme
المفضلات