The cattle are marked with brands.
- Sığırlar damgalarla işaretlenirler.
The teacher is busy marking papers.
- Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
This dog breed has very special markings.
- Bu köpek ırkının çok özel işaretleri var.
There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.
- Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.
I marked your birthday on my calendar.
- Takvimimde doğum gününü işaretledim.
Tom marked a sentence with a yellow highlighter.
- Tom bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi.