iş adamı

listen to the pronunciation of iş adamı
التركية - الإنجليزية
entrepreneur
businessman

A good businessman knows how to make money. - İyi bir iş adamı nasıl para kazanacağını bilir.

Tom is fitted to become a businessman. - Tom bir iş adamı olmak için uygundur.

(Ticaret) business man
adamı
businessman

Tom was an astute businessman who made a lot of money. - Tom bir sürü para kazanmış zeki bir işadamıydı.

Besides being a businessman, he is a musician. - Bir işadamı olmasının yanında, o bir müzisyen de.

التركية - التركية
Kâr sağlamada becerikli ve başarılı kimse
Ticaret veya sanayi alanında kazanç sağlamak amacıyla para yatıran kimse
İş adamı
iş kadını