These machines are distinguished by particularly high-quality workmanship.
- Bu makineler, özellikle yüksek kaliteli işçilik ile ayırt edilir.
These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.
- Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir.
We need to reduce labor costs.
- İşçilik maliyetlerini azaltmamız gerekiyor.
The stated price does not include labor charges.
- Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
Tom treats his employees generously.
- Tom işçilerine cömert davranır.
The outraged employee resigned at once.
- Çileden çıkan işçi derhal istifa etti.
General Motors laid off 76,000 workers.
- General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
Many of the workers died of hunger.
- İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
I found him to be a good workman.
- Onu iyi bir işçi olarak buldum.
A good workman always takes care of his tools.
- İyi bir işçi her zaman aletleriyle ilgilenir.
Many workers were trapped in the coal mine.
- Birçok işçi kömür madeninde mahsur kaldı.
Many men were hired at the factory.
- Fabrikaya birçok işçi alındı.
The laborers formed a human barricade.
- İşçiler bir insan barikatı kurdu.
The laborers are murmuring against their working conditions.
- İşçiler çalışma şartlarına karşı söyleniyorlar.
He's a labourer on a riverboat.
- O bir nehir botunda bir işçidir.
The handyman was supposed to arrive at twelve noon, but got stuck in a traffic jam for a few hours.
- İşçinin öğle on ikide gelmesi bekleniyordu fakat birkaç saattir bir trafik sıkışıklığında sıkıştı.
I'm a pretty good handyman.
- Ben oldukça iyi bir işçiyim.
The workmen didn't go down into the mine that night.
- İşçiler o gece madene inmedi.
I got dressed early, but the workmen have not yet arrived.
- Ben erken giyindim ama işçiler henüz gelmedi.