This transparent liquid contains a kind of poison.
- Bu saydam sıvı bir tür zehir içerir.
This book contains a lot of photos.
- Bu kitap çok sayıda fotoğraf içerir.
This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.
- Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.
Biology includes many life sciences.
- Biyoloji birçok yaşam bilimlerini içerir.
The suitcase contained nothing but dirty clothes.
- Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
The dictionary contains about half a million words.
- Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.
Investing in stocks involves risk.
- Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
Japanese sci-fi, as in anime, involves their Buddhistic and Animistic spirituality.
- Animelerde olduğu gibi Japon bilim-kurgusu onların Budist ve Animistik ruhsallığını içerir.
Tom's duties include raking the leaves.
- Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.
This amount includes tax.
- Bu tutar vergi içermektedir.
The shopping list included a gallon of milk.
- Alışveriş listesi bir galon süt içeriyordu.
The list included Tom.
- Liste Tom'u içeriyordu.
The Kalmar Union, comprising Sweden, Denmark and Norway, broke apart in 1523.
- İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.