içerilen

listen to the pronunciation of içerilen
التركية - الإنجليزية
included
involved
içer
comprise
içer
{f} involved
içer
contain

I addressed the envelope containing the invitation. - Davet içeren zarfın üstüne adres yazdım.

The dictionary contains about half a million words. - Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.

içer
involve

Investing in stocks involves risk. - Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.

Parenthood involves totalitarianism. - Ebeveynlik totaliterliği içerir.

içer
include

Tom's duties include raking the leaves. - Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.

This amount includes tax. - Bu tutar vergi içermektedir.

içer
{f} included

The parade included six marching bands. - Geçit töreni altı tane bando içeriyordu.

The uncut version of the DVD only included one extra scene. - DVD'nin kesilmemiş versiyonu sadece bir tane ekstra sahne içeriyordu.

içer
comprising

The Kalmar Union, comprising Sweden, Denmark and Norway, broke apart in 1523. - İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.

içerilen
المفضلات