We are eating breakfast indoors.
- Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
We spent all day indoors.
- Biz bütün günü içeride geçirdik.
Apparently, we'll be getting a raise within two months.
- Görünüşe göre, biz iki ay içerisinde bir artış alacağız.
The school is within walking distance of my house.
- Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.
We spent all day indoors.
- Biz bütün günü içeride geçirdik.
I prefer to stay indoors.
- Ben içeride kalmayı tercih ederim.
Did you want to come in?
- İçeri girmek istedin mi?
Don't you want to come inside?
- İçeri girmek istemez misin?
I've locked myself out of my house, so I'm going to break a window to get in.
- Kendimi evimin dışında kilitledim, bu yüzden içeri girmek için pencereyi kıracağım.
How much do we have to pay to get in?
- İçeri girmek için ne kadar para ödemek zorundayız?
You don't have to go in if you don't want to.
- İstemiyorsan içeri girmek zorunda değilsin.
You have to go inside.
- İçeri girmek zorundasın.