The government plans to scrap some of the older planes.
- Hükümet bazı eski uçakların hurdaya ayırmayı planlıyor.
We should scrap the whole thing.
- Her şeyi hurdaya ayırmamız gerekir.
Let's get rid of this junk.
- Bu hurdadan kurtulalım.
I can't believe that you really sold that junk for such a high price.
- O hurdayı öyle yüksek bir fiyata gerçekten sattığına inanamıyorum.