Kapattım ve onu tekrar aradım.
- I hung up and called her back again.
Ben bir şey söyleyemeden telefonu kapattı.
- He hung up before I could say anything.
Ben konuşuyorken o aniden telefonu kapattı.
- He suddenly hung up the phone while I was speaking.
O, sessizce telefonu kapadı.
- She hung up in silence.
O, sessizce telefonu kapadı.
- She hung up in silence.
Ona özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
- I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
Tom Mary'nin çığlık attığını duyduğunda telefonu kapamak üzereydi.
- Tom was just about to hang up when he heard Mary scream.
Şimdi telefonu kapatacağım.
- I'm going to hang up now.
Telefonu henüz kapatmayın, lütfen.
- Don't hang up yet, please.
Tom Mary'nin çığlık attığını duyduğunda telefonu kapamak üzereydi.
- Tom was just about to hang up when he heard Mary scream.
Tom ceketini asmak için dolabı açtı.
- Tom opened the closet to hang up his coat.
Mandallar kıyafet asmak için kullanılır.
- Clothespins are used to hang up clothes.
Şimdi telefonu kapatacağım.
- I'm going to hang up now.
Telefonu kapatmadan önce Ryoko ile tekrar konuşabilir miyim?
- Can I talk to Ryoko again before you hang up?
When my mother started telling me to be careful over the phone, I threatened to hang up on her.
I hung up my washing on the line.