He is studying law at the university.
- O, üniversitede hukuk eğitimi alıyor.
Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
- Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
The police officer enforces civil law.
- Polis memuru medeni hukuku uygular.
The legal system in the United States is the world's finest.
- ABD'deki hukuk sistemi dünyanın en iyisidir.
The legal system in America is the world's finest.
- Amerika'daki hukuk sistemi dünyanın en iyisidir.
The law and justice are not the same.
- Hukuk ve adalet aynı değildir.
Tom has just graduated from law school.
- Tom az önce hukuk fakültesinden mezun oldu.
Tom is still legally married.
- Tom hâlâ hukuken evli.
The accused is a legal term.
- Sanık hukuki bir terimdir.
He passed the law examination and set up a law office.
- Hukuk sınavını geçti ve bir hukuk bürosu kurdu.
He opened a law office in Cincinnati.
- Cincinnati'de bir hukuk bürosu açtı.
I didn't go to law school.
- Ben hukuk fakültesine gitmedim.
Tom made up his mind to go to law school.
- Tom, hukuk fakültesine gitmeye karar verdi.
The police officer enforces civil law.
- Polis memuru medeni hukuku uygular.