Ben sadece bir ev hanımıyım.
- I'm just a housewife.
Endişeli ev hanımı telefonun zilini duydu ve hemen ahizeyi kaldırdı.
- The worried housewife heard the telephone ring and quickly picked up the receiver.
Annemin mükemmel bir ev kadını olduğunu düşünüyorum.
- I think that my mother is the perfect housewife.
O umutsuz bir ev kadını.
- She's a desperate housewife.
Bu, ev hanımı için büyük bir zaman tasarruf aygıtı.
- This is a great time-saving gadget for the housewife.
Sadece bir ev hanımı olmaktan nefret ederim.
- I would hate to become just a housewife.
Annem, şimdiki ev hanımlarının kullandığı ev gereçlerinin hiçbirine sahip değildi.
- My mother had none of the mod cons which are available to today's housewives.
Birçok ev hanımları yüksek fiyatlardan şikayet ediyor.
- Many housewives complain about high prices.
Woffington's housewife, made by herself, homely to the eye, but holds everything in the world.