It likes strange animals, like snakes.
- O, yılanlar gibi, garip hayvanlardan hoşlanıyor.
You aren't the only one who likes baseball. Tom likes it, too.
- Beyzboldan hoşlanan tek kişi sen değilsin. Tom da ondan hoşlanıyor.
Most young adults enjoy going out at night.
- Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
Felicja enjoys watching TV.
- Felicja, TV izlemekten hoşlanır.
I don't care for sports.
- Sporlardan hoşlanmam.
I don't care for foreign food.
- Ben yabancı yemekten hoşlanmam.
Just saying you don't like fish because of the bones is not really a good reason for not liking fish.
- Kemiklerin balıklardan hoşlanmamak için gerçekten iyi bir neden olmadığından dolayı sadece balıklardan hoşlanmadığını söylüyorsun.
Fred took a liking to Jane and started dating her.
- Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.