O genç adam, maaşındaki bir artışı hak ediyor.
- That young man deserves a raise in his wages.
Her ay maaşımın %10'unu biriktirmeye çalışırım.
- I try to save 10% of my wages each month.
Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
- The manager advanced him two weeks' wages.
O bana bir haftalık ücreti avans verdi.
- He advanced me a week's wages.
Günahın bedeli ölümdür.
- The wages of sin are death.
Günahın bedeli ölümdür.
- The wages of sin is death.
Bize yüksek ücret ödemeye söz verdi.
- He promised to pay us high wages.
Ücretlerimin beşte biri vergilere gidiyor.
- One-fifth of my wages go to taxes.