Arka planda çalan hoş bir gitar sesi vardı.
- Im Hintergrund erklang angenehmes Gitarrenspiel.
O her zaman arka plandadır.
- He is always in the background.
Bunun benim arka planımla alakası yok.
- This has no relevance to my background.
Tom'la ilgili özgeçmiş kontrolü biraz şüpheli çıktı.
- The background check on Tom turned up suspiciously little.
Çok yönlü bir özgeçmişi var.
- There's a very sophisticated background.
Norveç bayrağında kırmızı zemin üzerinde beyaz kenarlıklı koyu mavi Nordik haç vardır ve 1821 yılından kalmadır.
- The Norwegian flag has a dark blue Nordic cross with white border on a red background, and it is from 1821.