تعريف hier- في ألمانية التركية القاموس.
- <span class="word-self">hierspan>
- hi: r burada
- <span class="word-self">hierspan>
- {hi: r} burada
- <span class="word-self">hierspan>
- burada
Buradaki insanlar soğuğa alışkındır.
-Die Leute hier sind die Kälte gewohnt.
O artık burada değil.
-Er ist nicht mehr hier.
- Sein oder Nichtsein, das ist <span class="word-self">hierspan> die Frage
- olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu
- <span class="word-self">hierspan>
- burada; bu anda; bu sefer; işte
- <span class="word-self">hierspan>
- sindi
- <span class="word-self">hierspan>
- burda
- <span class="word-self">hierspan>
- burayı
- <span class="word-self">hierspan>
- bura
Yaz aylarında burası çok sıcaktır.
-Es ist sehr warm hier im Sommer.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
-Sind Sie hier Lehrer oder Schüler?
- fern von <span class="word-self">hierspan>
- burdan çok uzak
- <span class="word-self">hierspan> spukt es
- burası tekin değil
- <span class="word-self">hierspan> und da
- orada burada; ara sıra, bazen
- <span class="word-self">hierspan> öffnen!
- buradan açılır
المصطلحات ذات الصلة
تعريف hier- في الفرنسية التركية القاموس.
- <span class="word-self">hierspan>
- dün
Dün sabah hava çok soğuktu.
-Il faisait très froid hier matin.
Dün gece arabam çalındı.
-On m'a volé ma voiture hier soir.
- <span class="word-self">hierspan>
- dünü
- <span class="word-self">hierspan>
- dündü
- <span class="word-self">hierspan>
- dünden
- d'<span class="word-self">hierspan>
- dünkü
- <span class="word-self">hierspan> matin
- dün sabah
- <span class="word-self">hierspan> soir
- dün akşam
- né d'<span class="word-self">hierspan>
- dünkü çocuk, toy
المصطلحات ذات الصلة
تعريف hier- في الهولندية التركية القاموس.
- <span class="word-self">hierspan>
- buradaki
- <span class="word-self">hierspan>
- tam burada
- <span class="word-self">hierspan>
- buralarda
Trafik buralarda yoğundur.
-Er is heel veel verkeer hier in de buurt.
- <span class="word-self">hierspan>
- buraya
Onun buraya geldiğine inanıyorum.
-Ik geloof dat hij hierheen komt.
Biz buraya senin köpeğini okşamanı görmeye gelmedik.
-We zijn niet hier gekomen om je je hond te zien aaien.
- <span class="word-self">hierspan>
- işte
İşte dün bahsettiğim doktor.
-Hier is de dokter over wie ik het gisteren had.
İşte benim telefon numaram.
-Hier is mijn telefoonnummer.
- <span class="word-self">hierspan>
- burdan
- <span class="word-self">hierspan>
- ordan burdan
المصطلحات ذات الصلة
تعريف hier- في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- Variant of hiero-