hidden; concealed; as, secret treasure; secret plans; a secret vow

listen to the pronunciation of hidden; concealed; as, secret treasure; secret plans; a secret vow
الإنجليزية - التركية

تعريف hidden; concealed; as, secret treasure; secret plans; a secret vow في الإنجليزية التركية القاموس.

secret
sır

Birisi düşmana sırrı sızdırdı. - Someone leaked the secret to the enemy.

O sır sonsuza dek saklanamaz. - That secret can't be kept forever.

secret
{s} gizli

Bunu gizli tutmak niyetinde değildim. - I didn't mean to keep it secret.

Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor. - The secret service guards him against attack.

secret
(Bilgisayar) parola
secret
esrarlı
secret
yaşırın
secret
saklı

Senden gizlim saklım yok. - I have no secrets from you.

Onu saklı tutmak için hiçbir neden yok. - There's no reason to keep it a secret.

secret
gizem

Tom her zaman çok gizemliydi. - Tom was always very secretive.

Neden bu kadar gizemlisin? - Why are you so secretive?

secret
gizemli

Neden bu kadar gizemlisin? - Why are you so secretive?

Sen çok gizemli görünüyorsun. - You seem to be very secretive.

secret
esrar
secret
secret police gizli polis teşkilatı
secret
anlaşılmaz şey
secret
muamma
secret
(isim) bilinmeyen, sır, giz, gizem, gizli şey
secret
secret service hafiye teşkilâtı
secret
in on the sec
secret
{i} gizli şey
secret
(Askeri) GİZLİ: Bu gibi bilgi ve malzemeye verilen gizlilik derecesi. Bak. "classified matter" ve "defense classification"
secret
{i} giz

Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor. - The secret service guards him against attack.

Bunu gizli tutmak niyetinde değildim. - I didn't mean to keep it secret.

الإنجليزية - الإنجليزية
secret
hidden; concealed; as, secret treasure; secret plans; a secret vow
المفضلات