hiç biri

listen to the pronunciation of hiç biri
التركية - الإنجليزية
none of

None of us are perfect. - Hiç birimiz mükemmel değiliz.

None of you are going to be fired. - Hiç biriniz kovulmayacaksınız.

none

Any of them or none of them? - Herhangi biri mi yoksa hiç biri mi?

None of us are perfect. - Hiç birimiz mükemmel değiliz.

neither of them

Neither of them looks happy. - Onlardan hiç biri mutlu görünmüyor.

hiçbiri
none

None of the computers can continue to run with a burnt card. - Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.

None of the games were exciting. - Oyunların hiçbiri heyecan verici değil.

hiçbiri
neither

He speaks only English and German, neither of which I understand. - O, sadece İngilizce ve Almanca konuşur, onlardan hiçbirini anlamam.

Tom said that neither one of his parents had ever been to Boston. - Tom ebeveynlerinden hiçbirinin Boston'da bulunmadığını söyledi.

hiçbiri
either

I don't like either hat. - Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum.

He doesn't resemble either of his parents. - Ebeveynlerinden hiçbirine benzemez.

hiçbiri
none of them

None of them are drivers. - Onlardan hiçbiri sürücü değil.

I hope that none of them got into an accident. - Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.

hiçbiri
nothing

It's either everything or nothing. - Ya hepsi, ya da hiçbiri.

He had done everything to satisfy his beloved's desires, but nothing worked. - O, sevgilisinin arzuların tatmin etmek için her şeyi yaptı ama hiçbiri işe yaramadı.

hiçbiri
(Bilgisayar) not one of
hiçbiri
no one

No one ate any of the cookies that I made. - Hiç kimse yaptığım kurabiyelerden hiçbirini yemedi.

No one of the Greeks was better in battles than Achilles. - Yunanların hiçbiri savaşlarda Aşil'den daha iyi değildi.

hiçbiri
(used with a negative verb) none of them, not one of them
التركية - التركية

تعريف hiç biri في التركية التركية القاموس.

hiçbiri
Olumsuz cümlelerde "bir tanesi bile" anlamında kullanılır
hiç biri
المفضلات