heyecanlandırıcı

listen to the pronunciation of heyecanlandırıcı
التركية - الإنجليزية
exciting

Ice hockey is an exciting sport. - Buz hokeyi heyecanlandırıcı bir spordur.

Exciting, exhilarant, exhilarating, exhilarative, eye-popping, inspiring, intoxicating, rousing, stimulating, stirring
heart warming
breathtaking
stirring
electrifying

The moment was electrifying. - An heyecanlandırıcıydı.

lively
quicken the pulse
hairy
dramatic
heart-warming

It was heart-warming. - O heyecanlandırıcıydı.

declamatory
heycan verici; heyecanlandırıcı
exciting; exciting
heycan verici; heyecanlandırıcı
exciting, exciting
heyecanlan
{f} thrill

He's thrilled with his new job. - O, yeni işinde heyecanlanıyor.

Tom doesn't look thrilled. - Tom heyecanlanmış görünmüyor.

heyecanlan
{f} thrilled

Tom will be thrilled to see you. - Tom seni görmekten heyecanlanacak.

Everybody was thrilled by his story. - Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.

heyecanlan
{f} thrilling
heyecanlan
{f} twittering
heyecanlan
twitter