hevesli hevesli

listen to the pronunciation of hevesli hevesli
التركية - الإنجليزية

تعريف hevesli hevesli في التركية الإنجليزية القاموس.

hevesli
willing

Tom said that he was willing to do that. - Tom onu yapmaya hevesli olduğunu söyledi.

Sami was willing to do that. - Sami onu yapmak için hevesliydi.

hevesli
keen

Sami was very keen on hunting. - Sami avlanmaya çok hevesliydi.

He is a keen Stephen King fan. - O hevesli bir Stephen King hayranıdır.

hevesli
avid

Tom is an avid arts supporter. - Tom hevesli bir sanat destekçisidir.

She's an avid art collector. - O, hevesli bir sanat koleksiyoncusu.

hevesli
enthusiastic

George is very enthusiastic about his new job. - George yeni işi hakkında çok hevesli.

Tom isn't very enthusiastic, is he? - Tom çok hevesli değil, değil mi?

hevesli
eager

He is very eager to go there. - Oraya gitmeye çok hevesli.

Young people are eager to go abroad. - Gençler yurt dışına gitmekte çok hevesli.

hevesli
studious
hevesli
itchy
hevesli
great
hevesli
anxious

He was anxious to meet you. - O sizinle karşılaşmak için hevesliydi.

He is anxious to go to America. - O, Amerika'ya gitmek için hevesli.

hevesli
bouncy
hevesli
gung ho
hevesli
dabbler
hevesli
fervent
hevesli
aspired
hevesli bir şekilde
fervently
hevesli olmak
be keen on
hevesli olmak
disposed
hevesli olmak
be disposed
hevesli olmak
keen on
çalışmaya hevesli
willing to work
aşırı hevesli
overanxious
hevesli
ambitious
hevesli
enthusiast

Tom isn't very enthusiastic, is he? - Tom çok hevesli değil, değil mi?

George is very enthusiastic about his new job. - George yeni işi hakkında çok hevesli.

hevesli
enthusiastic, keen, eager, desirous, fervent; dilettante, amateur
hevesli
itching
hevesli
(Hukuk) eagerly
hevesli
game
hevesli
greedy
hevesli
full of zeal
hevesli
zealous
hevesli
responsive
hevesli
amateur; dilettante
hevesli
intent
hevesli
(someone) who is an amateur or dilettante
hevesli
earnest
hevesli
enthusiastic (about), very interested (in), eager (to), keen (on): yüzmeye hevesli bir kız a girl who's keen on swimming. sanat heveslisi bir genç a youth who's interested in art
hevesli
spirited
hevesli
desirous
hevesli
hellbent
hevesli ama başarısız
manque
hevesli kimse
glutton
hevesli olarak
desirously
hevesli olma
zealousness
hevesli olma
ambitiousness
hevesli olmak
to be disposed (to do sth), to be keen on
hevesli olmak
care
çok hevesli
overzealous
öğrenmeye hevesli
teachable
التركية - التركية

تعريف hevesli hevesli في التركية التركية القاموس.

hevesli
Bir şeye veya bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
hevesli
Bir sanatı meslek edinmeksizin yalnız zevk için yapan kimse, özengen, amatör
hevesli hevesli
المفضلات