Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
- Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
İşte onun yaşadığı ev.
- Here's the house where he lived.
Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum.
- I'm glad you're here to help me with this.
Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım.
- I've been here three months, and so far I've enjoyed it.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?
Hey, sen burada ne yapıyorsun?
- Hey, what are you doing here?
Here I am!.
Derivatives can refer to anything that is derived from something else, but here they refer specifically to functions that give the slope of the tangent line to a curve.
This here orange is too sour.
Here, I'm tired and I want a drink.
John here is a rascal.
Please come here.
Here in history, we are less diligent about quashing monopolies.
... WHAT ARE YOU DOING HERE? THE ROADS ARE ALL CLOSED. ...
... here. Congress cancelled our machine in 1993, and then gave us a second billion dollars ...