All of you are familiar with the truth of the story.
- Hepiniz gerçek hikayeyi biliyorsunuzdur.
All of you are diligent.
- Hepiniz çalışkansınız.
I've always wondered what it'd be like to have siblings.
- Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.
I'm always bored with films that have little action.
- Çok fazla aksiyon içermeyen filmlerde hep sıkılırım.
I don't understand. Why do you hang out with her all the time?
- Anlamıyorum. Niye hep onunla takılıyorsun?
I do it all the time.
- Ben bunu hep yaparım.
Every time I read this novel, I find it very interesting.
- Ne zaman bu romanı okusam bana hep çok ilginç gelir.
I've waited forever for this day to come.
- Hep bugünün gelmesini bekledim.
And they all lived happily ever after.
- Ve ondan sonra hep mutlu yaşadılar.
I had a lot of money, but spent everything.
- Çok param vardı ama hepsini harcadım.
Why would you ever want to work on Wall Street?
- Neden hep Wall Street'te çalışmak istersin?
Wolverine is omnivorous.
- Porsuk bir hepçildir.
This is an omnivorous species.
- Bu hepçil bir türdür.
All is completed with this.
- Hepsi bununla tamamlandı.
He is the heaviest of us all.
- O hepimizin en ağırıdır.