hep to

listen to the pronunciation of hep to
الإنجليزية - التركية

تعريف hep to في الإنجليزية التركية القاموس.

hep
baht
hep
açıkgöz
hep
uyanık
hep
talih
hep
şans
hep
argo açıkgöz
التركية - الإنجليزية

تعريف hep to في التركية الإنجليزية القاموس.

hep
always

I've always wondered what it'd be like to have siblings. - Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.

I'm always bored with films that have little action. - Çok fazla aksiyon içermeyen filmlerde hep sıkılırım.

hep
all the time

Tom and I fight all the time. - Tom ve ben hep kavga ederiz.

I do it all the time. - Ben bunu hep yaparım.

hep
always, all the time, for ever, forever; all, the whole
hep
every time

Every time I read this novel, I find it very interesting. - Ne zaman bu romanı okusam bana hep çok ilginç gelir.

hep
throughout
hep
(deyim) in common with
hep
(Konuşma Dili) until hell freezes over
hep
forever

I've waited forever for this day to come. - Hep bugünün gelmesini bekledim.

hep
ever after

And they all lived happily ever after. - Ve ondan sonra hep mutlu yaşadılar.

hep
(Konuşma Dili) till hell freezes over
hep
ever

Why would you ever want to work on Wall Street? - Neden hep Wall Street'te çalışmak istersin?

Not every student went there yesterday. - Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi.

hep
ay
hep
night and day
hep
entirely, altogether (usually translates as "all"): Biz hep aynı sınıftayız. We're all in the same class. Bunu hep Fatma yaptı. Fatma did all this
hep
evermore
hep
omni

Wolverine is omnivorous. - Porsuk bir hepçildir.

This is an omnivorous species. - Bu hepçil bir türdür.

hep
always: Cuma akşamları hep adaya giderdik. On Friday evenings we'd always go to the island
hep
routinely
hep
used in: hepimiz all of us. hepiniz all of you. onların hepsi all of them. onun hepsi all of it
hep
wholly
hep
all

All those who take up the sword shall perish by the sword. - Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.

She made coffee for all of us. - O hepimiz için kahve yaptı.

hep to
المفضلات