I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.
- Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
Thank you for the wonderful gift.
- Harika hediye için teşekkürler.
Whenever she comes back from a journey, she brings a gift for her daughter.
- O, ne zaman bir seyahatten geri gelse, kızı için bir hediye getirir.
Is there a souvenir shop in the hotel?
- Otelde bir hediyelik eşya dükkânı var mı?
There are many souvenir shops in the old city.
- Eski şehirde birçok hediyelik eşya mağazaları vardır.
What do you want to give Tom for his birthday?
- Doğum günü için Tom'a ne hediye etmek istiyorsun?
He showered her with expensive gifts.
- Onu pahalı hediye yağmuruna tuttu.
These are gifts for my friends.
- Bunlar, arkadaşlarım için hediyeler.
The invitation said, No gifts, please.
- Davetiye, Hediyeler yok, lütfen diyordu.
I bought a box of chocolates on the way to work as a gift for my colleagues.
- Ben meslektaşlarım için bir hediye olarak işe giderken bir kutu çikolata aldım.
The boxes are gifts. What do they contain?
- Kutular hediyedir. Onların içinde ne var?