Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
- The heavy rain prevented us from going fishing.
Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık.
- As you know, we were late due to the heavy rain.
Sağanak yağışa rağmen hastanedeki dostunu ziyaret etti.
- In spite of the heavy rain, he visited his friend in the hospital.
Bazı lokal şiddetli yağmur sağanaklarından dolayı oraya gitmediğimize sevindim.
- I'm glad we didn't go there because there were some localized heavy rain showers.
Atletizm karşılaşması yoğun yağış nedeniyle iptal edildi.
- The track meet was called off on account of the heavy rain.
Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı.
- Following the heavy rainfall, there was a big flood.