Göklerden ve yerden korkmayın fakat Wenzhou'lu bir kişinin kendi dilini konuştuğunu duymaktan korkun.
- Do not fear the heavens and the earth, but be afraid of hearing a person from Wenzhou speak in their local tongue.
Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.
- Many stars shine in the heavens.
Cennete nasıl gidebilirim?
- How can I get to heaven?
Tom ve Mary cennette yapılan bir eşti.
- Tom and Mary were a match made in heaven.
Allah göğü ve yeri yarattı.
- God created the heaven and the earth.
Babam her zaman kendilerine yardım edenlere Allah yardım eder dedi.
- My father always said that heaven helps those who help themselves.
Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.
- Thousands of stars shone in the heavens.
Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.
- Many stars shine in the heavens.
Tanrı'ya şükür bugün özgürüm.
- Thank heavens, I'm free today.
Beni yaratan, cennetin babası Tanrı'yı seviyorum.
- I love God, Heaven's father, who created me.
O, haberi duyduktan sonra mutluluktan havalara uçtu.
- After he heard the news, Tom was in seventh heaven.
Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.
- Thousands of stars shone in the heavens.
Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.
- Many stars shine in the heavens.
No sooner had we left the house than the heavens opened.
Soaking in a warm bath after a long day at work is sheer heaven.
... to unlock the heavens. If apples falls, does the moon also fall? And the answer ...
... The principals, the mathematical principals that guide the heavens. ...