الإنجليزية - التركية
تعريف hearty; sincere; warm; affectionate في الإنجليزية التركية القاموس.
- cordial
- candan
Onlar bizi candan karşıladı.
-They greeted us cordially.
- cordial
- ferahlatıcı
- cordial
- meyve suyu
- cordial
- yürekten
- cordial
- içten
Birbirlerini içtenlikle selamladılar.
-They greeted each other cordially.
- cordial
- dostça
- cordial
- cordially candan
- cordial
- (isim) canlandırıcı ilaç, uyarıcı madde; likör, tatlı içecek
- cordial
- {i} uyarıcı madde
- cordial
- Iikör
- cordial
- (Tıp) Tatlılaştırılmış alkollü sıvı, bir çeşit likör
- cordial
- samimiyetle
- cordial
- {i} likör
Bütün çikolata kutusunun dışında kiraz likörleri onun gözdeleridir.
-The cherry cordials are her favorites out of the whole chocolate box.
- cordial
- cordiality samimiyet
- cordial
- {s} samimi, içten, yürekten, candan
- cordial
- cordial greeting samimi selam
- cordial
- {s} kâlbe güç veren
- cordial
- {i} tatlı içecek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف hearty; sincere; warm; affectionate في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- cordial
The relations between the Earl of Bellomont and Colonel Schuyler were formal, but not cordial from the first.
hearty; sincere; warm; affectionate
الواصلة
hearty; sincere; warm; af·fec·tion·ateالنطق
Resimler
المفضلات