Tom Mary'nin çatının kenarında durduğunu gördüğü zaman neredeyse kalp krizi geçirmişti.
- Tom nearly had a heart attack when he saw Mary standing on the edge of the roof.
Tom bir kalp krizi geçirdi.
- Tom had a heart attack.
Tom bir kalp krizi geçirdi.
- Tom had a heart attack.
Tom bir kalp krizi geçirdi.
- Tom has had a heart attack.