O çocuk tam bir baş ağrısı.
- That child is a headache.
O, baş ağrısından acı çekiyor.
- He is suffering from a headache.
Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
- Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
Çocuk başağrısından şikayet etti.
- The boy complained of a headache.
Başağrısı için evde bir ilaç var mı?
- Is there a home remedy for headache?
Toplantıya katılamamamın nedeni şiddetli bir baş ağrımın olmasıydı.
- The reason I could not attend the meeting was that I had a severe headache.
Hasta her zaman bir baş ağrısından şikayetçi.
- The patient is always complaining of a headache.
The clumsy filing system has been a huge headache.