تعريف he did what little he في الإنجليزية التركية القاموس.
Elinden geleni yaptı. He didn't let any grass Hiç vakit kaybetmedi. He doesn't give a damn. Ona vız gelir./Umurunda değil./İplemez. He gives you good value Ödediğin para karşılığında sana iyi mal verir