Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
İstediğiniz herhangi bir dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da bütün diller eşittir.
- You may write in any language you want. On Tatoeba, all languages are equal.
Allah önünde bütün insanlar eşittir.
- All men are equal before God.
Evlilikte vermek ve almak eşit olması gerekir.
- In marriage there should be equal give and take.
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
- You have to share the cake equally.
Üniversite öğrencilerinin sıkı çalışmaları gerekir, ama aynı derecede onların aktif bir sosyal yaşam için de zaman ayırmaları gerekir.
- College students should study hard, but equally they should also make time for an active social life.
Tom aynı derecede suçludur.
- Tom is equally guilty.
O, görev için yeterli değildir.
- He is not equal to the task.