Sanırım o işin ehli biridir.
- I think he's a competent person.
Ofis işin ehli insanlarla dolu.
- The office is full of competent people.
Bana çok yetkili bir kişi olduğun söylendi.
- I've been told that you're a very competent person.
Onların her ikisi de çok yetkili hakimler.
- They are both very competent judges.
Biz son derece ustayız.
- We are extremely competent.
O ünlü bir şair ve yetenekli bir diplomattı.
- He was a famous poet and a competent diplomat.
İki ya da üç tane oldukça yetenekli asistanı vardı.
- He had two or three rather competent assistants.