having or containing the centre of something

listen to the pronunciation of having or containing the centre of something
الإنجليزية - التركية

تعريف having or containing the centre of something في الإنجليزية التركية القاموس.

central
{s} orta

Tom Orta Amerika'yı ziyaret etmek istedi. - Tom wanted to visit Central America.

Kayakla atlama İskandinav ülkeleri ve Orta Avrupa'da popülerdir. - Ski jumping is popular in Nordic countries and Central Europe.

central
{s} merkezi

Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur. - The central nervous system consists of four organs.

Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur. - Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.

central
(Tıp) Merkezi, merkezde bulunan, santral, centralis
central
özeksel
central
ana

Amerikan İç Savaşı, kitabın ana temasıdır. - The American Civil War is the central theme of the book.

Kıskançlık, Amerikan yaşamının ana gerçeğidir. - Envy is the central fact of American life.

central
temel

Cesaret, Hanuka'nın temel bir ilkesidir. - Bravery is a central principle of Hanukkah.

central
santral
central
uygun
central
{i} telefon santralı
central
{s} önde gelen
central
central heating kalorifer tesisatı
central
ortada olan
central
{s} esas

Bu hastalık esas olarak merkezi sinir sistemini etkiler. - This disease affects mainly on the central nervous system.

central
{s} ana, belli başlı
central
(isim) santral [amer.], santral memuru [amer.]
central
(Diş Hekimliği) Merkeze yakın olan
central
(sıfat) merkezi, merkezde olan, orta, esas, asıl, önde gelen, baş
الإنجليزية - الإنجليزية
central
having or containing the centre of something

    الواصلة

    ha·ving or containing the cen·tre of some·thing

    التركية النطق

    hävîng ır kınteynîng dhi sentır ıv sʌmthîng

    النطق

    /ˈhavəɴɢ ər kənˈtānəɴɢ ᴛʜē ˈsentər əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ˈhævɪŋ ɜr kənˈteɪnɪŋ ðiː ˈsɛntɜr əv ˈsʌmθɪŋ/
المفضلات