Endüstriyel anlaşmazlıklar hala bir sorundur.
- Industrial disputes are still a problem.
Şehir bir endüstri merkezidir.
- The town is an industrial community.
Japonya bir sanayi ülkesidir.
- Japan is an industrial nation.
Bölgenin sanayileşmesi çevresel tahribatı önlemek için çok dikkatli yapılmalıdır.
- Industrialization of the region must be carried out very carefully to avoid environmental destruction.
Onun bir endüstriyel casus olabileceğini fark ettim.
- It occurred to me that he might be an industrial spy.
Şüpheli endüstriyel casusluk eylemi işledi.
- The suspect committed an act of industrial espionage.
Ülken için ölüyor olduğunu düşünürsün; sanayiciler için ölürsün.
- You think you are dying for your country; you die for the industrialists.
Italy is a part industrial, part rural nation.