having lunch

listen to the pronunciation of having lunch
الإنجليزية - التركية
doyurduktan
have lunch
öğle yemeği ye

Açıkçası, Mary'nin benimle öğle yemeği yemesini istemeye güvenim yoktu. - Frankly, I didn't have the confidence to ask Mary to have lunch with me.

Tom öğle yemeği yemedi. - Tom didn't have lunch.

have lunch
(Fiili Deyim ) öğle yemeği yemek

Benimle öğle yemeği yemek için zamanın var mı? - Will you have time to have lunch with me?

Öğle yemeği yemek için iyi bir yer biliyor musunuz? - Do you know a good place to have lunch?

having lunch

    الواصلة

    ha·ving lunch

    التركية النطق

    hävîng lʌnç

    النطق

    /ˈhavəɴɢ ˈlənʧ/ /ˈhævɪŋ ˈlʌnʧ/
المفضلات