Gerçekten çekici görünüyorsun.
- You really do look stunning.
Alice çok güzel bacaklara sahip.
- Alice has stunning legs.
O şaşırtıcı bir şekilde güzeldir.
- She is stunningly good-looking.
Koreograf çarpıcı bir dans rutini yarattı.
- The choreographer created a stunning dance routine.
Bina kesinlikle çarpıcı.
- The building is absolutely stunning.
The stunning jolt from the Tazer gun made the criminal stop fleeing.