الإنجليزية - التركية
تعريف having a dipole; ionic في الإنجليزية التركية القاموس.
- polar
- {s} tam tersi
- polar
- polar (kimyada, h2o gibi molekül yapısı kısmi pozitif veya negatif yük taşıyan moleküller için kullanılan bir sıfat)
- polar
- (Matematik) kutup doğrusu
- polar
- kutuplarla ilgili
- polar
- kutupsal
- polar
- polar bear beyaz kutup ayısı
- polar
- kutuptan öIçü!en mesafe
- polar
- kutbi
- polar
- kutbi mesafe
- polar
- (Biyoloji) polar
- polar
- {s} yol gösteren
- polar
- tamamen birbirine zıt
- polar
- (Tıp) Kutup gösteren, özellikle bir veya birkaç uzantı gösteren (sinir hücresi hakkında)
- polar
- kutuplu
- polar
- rehber
- polar
- (Tıp) Kutup'la ilgili, kutba ait
- polar
- kutupta veya civarında bulunan
- polar
- {s} kutup
Aslında, herhangi bir hızda hareket etmek için kutup ayısı, çoğu diğer memelilerden iki katı daha fazla enerji harcar.
-In fact, to move at any speed the polar bear uses twice as much energy as do most other mammals.
Onlar yaşlı ayılar oldukları için kutup ayıları beyazdır.
-Polar bears are white because they're old bears.
- polar
- iki mıknatıs kutbuna ait veya benzer
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف having a dipole; ionic في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- polar
having a dipole; ionic
الواصلة
ha·ving a dipole; I·o·nicالنطق
Resimler
المفضلات