Servet kibir doğurur.
- Wealth breeds arrogance.
Tom güven ve kibir arasındaki farkı bilmiyor.
- Tom doesn't understand the difference between confidence and arrogance.
Ben artık onun küstahlığına daha fazla dayanamam.
- I cannot stand his arrogance any longer.
Onun küstahlığına katlanamıyorum.
- I can't put up with his arrogance.
Tutumunu tek kelimeyle özetleyecek olsaydım, bu küstahlık olurdu.
- If I had to sum up your attitude in one word, it would be arrogance.