تعريف hastalıksız في التركية الإنجليزية القاموس.
- attested
- Certified as good, correct, or pure
Atteſted by the holy cloſe of lippes,.
- Proven; shown to be true with evidence
- Simple past tense and past participle of attest
- Of words or languages, proven to have existed by records
- {a} witnessed, proved, supported
- established as genuine
- Supported with testimony
- {s} confirmed; verified, proven
- Simple past and past participle of to attest
- hastalık
- disease
Many diseases result from poverty.
- Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
Cancer is not one but more than one hundred distinct diseases.
- Kanser tek değil fakat yüzlerce farklı hastalıklardan biridir.
- hastalık
- sickness
She is absent because of sickness.
- O, hastalıktan dolayı mevcut değil.
She is absent because of sickness.
- O, hastalıktan dolayı yoktur.
- hastalık
- illness
I could not go to the party because of illness.
- Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
Illness prevented me from going to school.
- Hastalık okula gitmemi engelledi.
- hastalık
- ailment
- hastalık
- {i} ill
Illness prevented me from going to school.
- Hastalık okula gitmemi engelledi.
I had to have my brother help me with my homework due to illness.
- Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım.
- hastalık
- {i} complaint
- hastalık
- infirmity
- Hastalık
- (Tıp) morbus
- hastalık
- malady
- hastalık
- invalidity
- hastalık
- lurgy
- hastalık
- distemper
- hastalık
- infirm
- hastalık
- invalidism
- hastalık
- patho
Tom is a pathological liar.
- Tom hastalık düzeyinde bir yalancıdır.
- hastalık
- fetish
- hastalık
- mania
- hastalık
- affliction
- hastalık
- blight
- hastalık
- fever
Spring fever is not a disease.
- Bahar yorgunluğu bir hastalık değildir.
Fever indicates sickness.
- Ateş hastalık gösterir.
- hastalık
- passion
- hastalık
- disorder
- hastalık
- trouble
- hastalık
- infection
- hastalık
- murrain
- Hastalık
- (Tıp) nosema
- hastalık
- affection
- hastalık
- bout
- Hastalık
- (Tıp) mal
- Hastalık
- medical condition
- Hastalık
- (Tıp) malum
- hastalık
- bad blood
- hastalık
- sickness, illness, disorder, complaint, trouble; disease, malady; addiction, passion
- hastalık
- sickness, illness; ill health