hassâsiyet

listen to the pronunciation of hassâsiyet
التركية - الإنجليزية
precision

Flawless precision is required in the measurements. - Kusursuz hassasiyet, ölçümde gereklidir.

Precision in measurement is necessary. - Ölçümde hassasiyet gereklidir.

sensibility
sensitivity to
(Askeri) receptivity
apprehensiveness
tenderness

Poetry is not just torment; poetry is love. It is warm and sensual passion; it is revolution, romance and tenderness. - Şiir sadece azap değildir; şiir sevgidir. Sıcak ve şehvetli tutkudur; o, devrim, romantizm ve hassasiyettir.

vulnerability
delicacy
nicety
emotionality
sensitive
sense impression
accuracy

The recoil reduces the weapon's accuracy. - Geri tepme, silahın hassasiyetini azaltır.

touchiness, oversensitivity
sensitiveness, sensitivity
sensitiveness, sensitivity; touchiness, susceptibility
feeling
passibility
sensitiveness
sentiment
susceptibility
desensitizer
sensitivity

I appreciate your sensitivity. - Ben senin hassasiyetini takdir ediyorum.

touchiness
squeamishness
hassasiyet analizi
sensitivity analysis
hassasiyet göstermek
sensitive
hassasiyet göstermek
be sensitive
hassasiyet göstermek
show sensitivity
hassasiyet göstermek
to be sensitive
hassasiyet göstermek
display sensitivity
hassasiyet azaltma
desensitisation
hassasiyet azaltma
desensitization
hassasiyet incelemesi
(Askeri) vulnerability study
hassasiyet programı
(Askeri) vulnerability programme
hassasiyet verme
(Fizik) sensitisation
hassas olma durumu, hassasiyet
The situation is delicate, sensitive
genetik hassasiyet
(Tıp) genetic factors
Eski Muharipler İdari Teşkilatı; hassasiyet değerlendirmesi
(Askeri) Veterans Administration; vulnerability assessment
elektromanyetik hassasiyet
(Askeri) electromagnetic vulnerability
kritiklik, erişilebilirlik, yerine getirilebilirlik, hassasiyet, etki ve tanınab
(Askeri) criticality, accessibility, recuperability, vulnerability, effect, and recognizability
sertlik derecesini belirleyen hedef hassasiyet göstergesi; patlama zaafiyeti
(Askeri) target vulnerability indicator designating degree of hardness; susceptibility of blast; and K-factor
التركية - التركية
Hassaslık, duygunluk, duyarlık: "Senelerden beri çektiğim korku bende umulmaz bir hassasiyet uyandırmıştı."- R. N. Güntekin
Hassaslık, duygunluk, duyarlık
(Osmanlı Dönemi) duyarlılık, hassaslık
HASSASİYET
(Osmanlı Dönemi) Hassaslık. Duygulu olmak. İhtimamlılık. Dikkatlilik
hassâsiyet
المفضلات