Maybe I accidentally damaged it.
- Belki ona yanlışlıkla hasar verdim.
Sami damaged Layla's reputation.
- Sami, Leyla'nın itibarına hasar verdi.
The flood did the village extensive damage.
- Sel köye büyük hasar verdi.
The explosion did a lot of damage to the building.
- Patlama binaya büyük bir hasar verdi.