Senin harp çalmayı bırakmana inanamıyorum.
- I can't believe you quit playing harp.
Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.
- He was electrocuted while playing the electric harp.
Geçen gece sana bahsettiğim Fin arpçıdan hamile kaldım.
- I got pregnant from the Finnish harpist that I told you about last night.
Why do you harp on about a single small mistake?.