hareket eden

listen to the pronunciation of hareket eden
التركية - الإنجليزية
mobilizing
mobile
moving

It's dangerous to jump off a moving train. - Hareket eden bir trenden atlamak tehlikelidir.

I see something moving. - Hareket eden bir şey görüyorum.

acting
going
düşünmeden hareket eden
impulsive
hareket et
{f} move

Nothing's wrong with the engine, but my car won't move. - Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.

You'll have to get a move on if you want to catch the train. - Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin.

hareket et
locomote
hareket et
made move
hareket et
make a motion
hareket et
made a motion
hareket et
{f} act

You must act more wisely. - Daha akıllıca hareket etmelisin.

The people who live in Japan must act according to the Japanese country constitution. - Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülkesi anayasasına göre hareket etmelidir.

hareket et
make move
amaçları doğrultusunda hareket eden kimse
goalgetter
aynı yörüngede hareket eden
synchronous
hareket et
sashay
kendi kendine hareket eden
(Askeri) self-sustained
kendiliğinden hareket eden
motile
yavaş hareket eden kimse
snail
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) NÂBIZ
الإنجليزية - التركية

تعريف hareket eden في الإنجليزية التركية القاموس.

toprak içinde gravite etkisi ile hareket eden su
gravitasyonla su
hareket eden
المفضلات