hareket edebilen

listen to the pronunciation of hareket edebilen
التركية - الإنجليزية
motile
{s} locomotive
moveable
hareket et
{f} move

Nothing's wrong with the engine, but my car won't move. - Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.

George felt the train begin to move. - George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.

hareket et
locomote
hareket et
made move
hareket et
make a motion
hareket et
made a motion
hareket et
{f} act

The people who live in Japan must act according to the Japanese country constitution. - Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülkesi anayasasına göre hareket etmelidir.

You should have acted on her advice. - Onun tavsiyesi üzerine hareket etmeliydin.

hareket et
make move
hareket et
sashay
hareket edebilen
المفضلات