Onun seçimi kazanacağına dair neredeyse hiç umut yok. - There's hardly any hope that he'll win the election.
Onun seçimi kazanacağına dair neredeyse hiç umut yok.
There's hardly any hope that he'll win the election.
Yanımda neredeyse hiç param yok. - I have hardly any money with me.
Yanımda neredeyse hiç param yok.
I have hardly any money with me.