Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır.
- Mr Kondo is the most hardworking in his company.
Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
- The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
Ağır iş için teşekkürler.
- Thanks for the hard work.
Tom çok çalışkan değil.
- Tom isn't very hardworking.
Tom çok çalışkan bir öğrencidir.
- Tom is a very hardworking student.
Tom Mary'nin sıkı çalışmasını takdir etti.
- Tom appreciated Mary's hard work.
Başarınız sıkı çalışmanızın sonucudur.
- Your success is the result of your hard work.
Sami çok çalışkan bir bankacıydı.
- Sami was a hard-working banker.
Mary çok çalışkan bir kadın.
- Mary is a very hard-working woman.
Bush çalışkan bir ekip kurdu.
- Bush put together a hard-working team.
Sanırım Tom çalışkan.
- I think Tom is hard-working.
... do things exposed hard-working families ...
... give these hard-working responsible americans ...