hard-up

listen to the pronunciation of hard-up
الإنجليزية - التركية
eli dar
muhtaç
zararına
(Konuşma Dili) züğürt

O kadar züğürt müsün? - Are you that hard up?

(Konuşma Dili) cebi delik
(Konuşma Dili) beş parasız
(Konuşma Dili) eli darda

Tom'un para için eli darda. - Tom is hard up for money.

Onun para için eli darda. - He is hard up for money.

(Konuşma Dili) meteliksiz

Tom meteliksizdi ve önerilen herhangi bir işi kabul edeceğini söyledi. - Tom was hard up for money and said he would take any job he was offered.

Onlar yiyecek için her zaman meteliksiz. - They are always hard up for food.

darda

Tom'un para için eli darda. - Tom is hard up for money.

Onun para için eli darda. - He is hard up for money.

eli dar

Tom'un para için eli darda. - Tom is hard up for money.

Onun para için eli darda. - He is hard up for money.

muhtaç

Tom yiyeceğe muhtaç gibi gözüküyor. - Tom seems to be hard up for food.

sıkıntıda
zararına
الإنجليزية - الإنجليزية
poor, lacking money; under pressure, troubled
Lacking money, impecunious, in financial difficulties
If you are hard up, you have very little money. Her parents were very hard up. well-off
not having enough money to pay for necessities