Tom seems to prefer spending most of his time alone.
- Tom zamanının çoğunu yalnız harcamayı tercih ediyor gibi görünüyor.
We reduced our spending during the recession.
- Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.
Spend money and enjoy life!
- Para harca ve hayattan zevk al!
Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
He spent all the money that his friend had lent him.
- Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.
I've spent 500 dollars in one day.
- Bir günde 500 dolar harcadım.
The expenditure totaled 200,000 yen.
- Harcama 200.000 yen'i buldu.
Expenditures must be reduced.
- Harcamalar düşürülmelidir.