harabeler

listen to the pronunciation of harabeler
التركية - الإنجليزية
relics
ruins

These ruins are ancient. - Bu harabeler eskidir.

One thousand buildings lay in ruins. - Binlerce bina harabelerde yatıyordu.

harabe
ruin

The city was in ruins. - Şehir harabeye dönmüştü.

The old castle lay in ruins. - Eski kale harabeye dönmüştü.

harabe
{i} wreck

After the hurricane, their house was a wreck. - Kasırgadan sonra, evleri bir harabeydi.

You're a total wreck. - Sen tam bir harabesin.

harabe
ruins, remains
harabe
waste
harabe
slum
harabe
wrack
harabe
desolation
harabe
wrecks
harabe
ruins " ören, kalıntı; ramshackle building" yıkı
harabe
derelict
التركية - التركية

تعريف harabeler في التركية التركية القاموس.

HARABE
(Osmanlı Dönemi) Harab yer. Şehir veya ev yıkıntısı. Perişan yerler
harabe
Yıkılmış veya yıkılmaya yüz tutmuş yapı, yıkı
harabe
Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, kalıntı: "Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz."- F. R. Atay
harabe
Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, kalıntı
harabe
Yıkılmış veya yıkılmaya yüz tutmuş yapı, yıkı: "Bu harabenin bir değirmen olduğunu hatırladım."- S. F. Abasıyanık
harabeler
المفضلات