The former baseball player that Cincinnati idolized is being sent up the river to Ashland, Ky., to serve a prison term for cheating on his taxes.
Tom bailed Mary out of jail.
- Tom Mary'yi kefaletle hapishaneden çıkardı.
In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded.
- Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
Three were sentenced to life imprisonment.
- Üçü ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Tom was threatened with life imprisonment.
- Tom ömür boyu hapis ile tehdit edildi.
I waited for you to get out of prison.
- Hapishaneden çıkmanı bekledim.
The police will put you in prison.
- Polis seni hapishaneye koyacak.
Three were sentenced to life in prison.
- Üçü hapishanede ömür boyu hapse mahkûm edildi.
His son is serving his sentence.
- Onun oğlu hapis cezasını çekiyor.
Ten prisoners broke out of jail.
- On mahkûm hapishaneden çıktı.
Tom was taken prisoner.
- Tom hapishaneye götürüldü.
Mary was wrongly imprisoned for nearly 10 years.
- Mary neredeyse 10 yıl haksız yere hapis cezasına çarptırılmıştı.
Tom was imprisoned for life at a state penitentiary.
- Tom'a bir devlet cezaevinde ömür boyu hapis cezası verildi.
Tom was charged with first degree assault and sentenced to 15 years in prison.
- Tom birinci derecen saldırı ile suçlandı ve 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
He was in prison on a charge of robbery.
- Soygun suçlamasıyla hapisteydi.
Confinement can drive you insane.
- Hapis birini çıldırtabilir.