Akşamleyin seni arayacağım.
- I'll call you in the evening.
Kahvaltı yapmazsanız ve öğle yemeğini hafif tutarsanız, sonra akşamleyin ne isterseniz yiyebilirsiniz.
- If you skip breakfast and keep lunch light, then in the evening you can have whatever you want.
Geceleri oğlum için kitap okurum.
- In the evening, I read my son a book.
Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
- There is usually a cool breeze here in the evening.
Anne akşam yedide evde olmamız gerektiğinde ısrar ediyor.
- Mother insists that we should be home by seven in the evening.